Irak’ın kalbinde, Musul’un sadece 30 kilometre güneyinde yer alan antik Asur şehri Nimrud, 2015 yılında IŞİD tarafından yıkımın pençesine düştü. 3000 yıllık sarayları, tapınakları, heykelleri ve kabartmaları, sadece birkaç gün içinde bombalar ve iş makineleriyle yerle bir edildi. Ancak şimdi, bu yıkıntılar arasında gerçekleştirilen kazılar sırasında, aşk ve savaş tanrıçası Mezopotamya İştar’a adanmış bir tapınaktan daha önce bilinmeyen eserler ortaya çıkarıldı.

Bu yılın başlarında, Irak ve Pennsylvania Üniversitesi’nden bir arkeolog ekibi, Nimrud’un kuzey kesimindeki Ishtar Tapınağı’nın modern bir rekonstrüksiyonunda önemli bir keşfe imza attı. İştar’ı tasvir eden büyük bir taş anıtın parçaları bulundu. Bu parçalar, tanrıça Ishtar’ı etkileyici Asur kralı II. Ashurnasirpal ile bir arada gösteriyordu. Bununla birlikte, en dikkat çekici olanı, tanrıçayı bir yıldızın içinde tasvir eden ve Venüs gezegeniyle ilişkilendirilen Ishtar Sharrat-niphi’nin ilk bilinen temsiliydi.

Bu keşif, sadece tarih öncesine değil, aynı zamanda insanlık kültürüne ve geçmişimize dair önemli bir pencere sunuyor. Ancak bu değerli kalıntıları ortaya çıkarmak ve korumak, yıkıcı doğal etkiler ve potansiyel hırsızlık tehlikesiyle dolu bir yarış anlamına geliyor. IŞİD’in yıkıcı saldırılarından sonra, Nimrud’un yıkılmış kalıntılarını onarmak ve Irak’ın uzun süredir süregelen kültürel mirasını yeniden canlandırmak için ciddi bir restorasyon projesi yürütülüyor.

Ancak bu sadece bir restorasyon projesinden daha fazlası. Arkeologlar, Nimrud’un enkazı altında yatan hikayeyi keşfetmeye çalışıyorlar. Bu antik şehrin kalıntıları, sadece Asur İmparatorluğu’nun ihtişamını değil, aynı zamanda insanlık tarihine ışık tutacak önemli bilgileri de barındırıyor. Bu kazılar, tarihimizi anlamak ve geleceğimize ışık tutmak için büyük bir fırsat sunuyor.

Nimrud’un kalıntılarından çıkan bu yeni keşifler, arkeologlara büyük heyecan veriyor. Ancak bu keşiflerin yanı sıra, Irak’ın tarihine ve kültürel mirasına duyulan saygı ve ilgi de artıyor. Bu projeler, sadece geçmişi restore etmekle kalmayıp, aynı zamanda gelecek nesillerin de bu zengin mirası keşfetmelerini sağlayacak birer köprü inşa ediyor.

Sonuç olarak, Nimrud’un yıkıntıları arasında gerçekleştirilen kazılar, insanlık tarihine ışık tutan önemli keşiflerle dolu bir hazine sandığı gibidir. Bu keşifler, sadece Irak’ın tarihini değil, aynı zamanda insanlığın ortak mirasını ve köklerini anlamamızı sağlıyor. Nimrud’un keşifleri, kültürel mirasımıza sahip çıkmak ve geçmişimizi gelecek nesillere aktarmak için atılan önemli adımlardan sadece biridir.

^{Kaynak: https://www.science.org/content/article/ancient-city-razed-group-yields-new-artifacts-rubble}