Mamutların Geri Dönüşüne Yaklaştık

Mamutların Geri Dönüşü, Mamutlar Yeniden Diriliyor

Son yıllarda bilim dünyasında büyük yankı uyandıran bir proje, uzun süredir nesli tükenmiş yünlü mamutları geri getirme çabasını sürdürüyor. De-extinction startup olarak bilinen Colossal Biosciences, fil hücrelerini yeniden programlayarak büyük bir teknik başarı elde ettiklerini duyurdu. Bu gelişme, bu soyu tükenmiş devasa memelilerin yeniden hayata döndürülmesi yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Genetik Düzenleme ve Hücre Büyütme

Colossal’ın bilim insanları, Asya fili hücrelerini embriyonik benzeri bir duruma getirmeyi başardılar. Bu hücreler, organizmanın her türlü hücre tipine dönüşme yeteneğine sahipler. Böylece, laboratuvar ortamında fil spermi ve yumurtası oluşturma imkanı doğdu. Bu, sık sık yaşayan filler üzerinde doku örneği almaya gerek kalmadan gen düzenlemelerini test etme olanağı sağlayacak. Henüz hakemli bir bilimsel dergide yayımlanmayan bu araştırma, Biorxiv ön baskı sunucusunda yayınlanacak.

Asya Fillerinin Sınırlı Kaynakları

Dünya genelinde sadece 30.000 ila 50.000 arası Asya fili kaldığından, bu hayvanlara ve özellikle onların sperm ve yumurtalarına erişim son derece sınırlı. Colossal, işte bu sınırlı kaynaklar üzerinde daha az baskı kurmayı ve bağımsız olarak mamut üretmeyi hedefliyor. Harvard genetikçisi ve Colossal’ın kurucu ortaklarından George Church, “Çok az sayıda verimli dişi fil var, bu nedenle onların üreme süreçlerine müdahale etmek istemiyoruz” diyor.

Colossal’ın oluşturduğu hücreler, indüklenmiş pluripotent kök hücreler (iPSCs) olarak adlandırılıyor ve embriyonik kök hücreler gibi davranıyorlar. Bu hücreler, organizmayı oluşturan çeşitli hücre türlerine dönüşebilme yeteneğine sahip. Ancak, olgun hücreler bu yeteneği kaybediyor. 2006 yılında Japon bilim insanı Shinya Yamanaka, olgun hücrelerin tekrar pluripotent bir duruma dönüştürülebileceğini gösterdi. Bu araştırma, pek çok farklı türde iPSCs türetme çalışmalarıyla takip edildi.

Zorlu Yeniden Programlama Süreci

Asya fili hücrelerinin iPSCs’ye dönüştürülmesi, diğer türlere göre daha zorlu oldu. Colossal’ın biyolojik bilimler başkanı Eriona Hysolli, fil hücrelerinin kimyasal bir diziye maruz bırakılarak ve belirli genleri açan transkripsiyon faktörleri eklenerek yeniden programlandığını belirtiyor. Bu süreç, fare hücrelerinde 5 ila 10 gün, insan hücrelerinde ise üç hafta sürerken, fil hücrelerinde iki ay sürdü.

Buffalo Üniversitesi’nden gelişimsel biyolog Vincent Lynch, bu zorluğun fillerin benzersiz biyolojisiyle ilgili olabileceğini belirtiyor. Filler, Peto paradoksunun klasik bir örneğidir—çok büyük hayvanların boyutlarına göre düşük kanser oranlarına sahip olmaları. Kanser, hücrelerin bölünmesi sırasında biriken genetik mutasyonlardan kaynaklandığı için, insanların yüz katı daha fazla hücreye sahip olan hayvanların çok daha yüksek bir kanser riski taşıması beklenir. Ancak, fillerde durum böyle değil.

Mamutların Geri Dönüşüne Ne Kadar Yakınız?

Bu teknik başarı, yünlü mamutların geri dönüşü için umut verici bir adım olsa da, hala çözülmesi gereken birçok zorluk bulunuyor. Genetik düzenlemeler, hücrelerin tam bir mamuta dönüşmesi ve bu hayvanların yaşayabileceği uygun ortamların bulunması gibi konular hâlâ belirsizliğini koruyor. Ancak, Colossal’ın ilerlemeleri, mamutların geri dönüşüne daha önce olmadığı kadar yakın olduğumuzu gösteriyor. Bu gelişme, sadece bilim dünyasında değil, aynı zamanda doğal yaşamın korunması ve restorasyonu konusunda da büyük bir umut ışığı olarak parlıyor.

Kaynak: https://www.wired.com/story/colossal-biosciences-mammoth/

0 0 Oylar
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
0
Görüşünü Duymak İsteriz, Düşünceni Paylaş!x

SPIN TO WIN!

  • Try your lucky to get discount coupon
  • 1 spin per email
  • No cheating
Try Your Lucky
Never
Remind later
No thanks